19. yüzyıl başlarında Türkiye’de oynanmaya başlayan modern futbolun öncüleri, futbolun İslam gelenekleri ile bağdaşmadığı anlayışından ötürü Müslüman olmayan azınlık mensuplardı.
Türk Futbolu Tarihçesi
Yılında Selanik ve İzmir’de bulunan Rum, İngiliz, Ermeni ve İtalyan asıllı azınlık mensupları kendi aralarında kurmuş oldukları takım ve kulüpler öncülüğünde futbol oynamaya başlamışlardır. 1875 yılında Selanik, 1877 yılında ise İzmir’de oynanan futbol Müslümanların da seyrettiği bir oyun olarak dikkatleri üzerine topladı. Chernaud, Whittal ve Giraud aileleri futbolun öncüsü durumundaydılar.
Dünden Bugüne Adım Adım Türkiye Futbolu
1894’te İzmir’de kurulan İzmir Futbol Kulübü, 1906 Ara Olimpiyatlarına katılarak Danimarka takımının ardından ikinci oldu.
1899 ‘da Kadıköy’de Reşat Danyal, Fuat Hüsnü Kayacan ve arkadaşları ilk Türk takımı olan Black Stocking Football Club’ı kurdular. 1902’de tamamen Türk futbolculardan oluşan Kadıköy Futbol Kulübü kuruldu. Fakat dönemin baskılarından dolayı iki kulüp de faaliyetlerine son verdi.
1905 yılında ilk Türk futbol kulübü Galatasaray, 1907’de Fenerbahçe ve 1903′ de kurulan ancak Futbol alanında 1910’da faaliyetlerine başlayan Beşiktaş Jimnastik Kulübü ile birlikte Pazar Ligi’nde Türk futbolcular çoğunluğu sağlamış oldular.
İstanbul Futbol Kulüpleri Birliği kurularak İstanbul Pazar Ligi ile birlikte İstanbul Cuma Ligi olarak anılan ikinci bir lig oluşturuldu. İzmir’de kurulan ilk futbol kulübü Karşıyaka olmuştur ve devamında Altay 1914’te, Altınordu 1923’te, Göztepe ise 1925’te kurulmuştur.
1923’te kurulan Türkiye Futbol Federasyonu, aynı yıl 21 Mayıs’ta FIFA üyeliğine kabul edilerek 26 Ekim 1923’te Türkiye Millî Futbol Takımı ilk milli maçını Romanya ile İstanbul’da oynadı. Bu dönemde Galatasaray Milli takımın temelini oluşturuyordu.
2000 yılında, önce UEFA Kupası, sonrasında Süper Kupa kazanan Galatasaray, A Milli Takımı’nın iskeletini oluşturan oyuncuların önemli bir kısmını da kadrosunda bulunduruyordu.
2002 FIFA Dünya Kupası elemelerinde Şenol Güneş yönetiminde milliler kupaya gitme hakkını da play-off’larda Avusturya’ya karşı 1-0 ve 5-0’lık sonuçlarla üstünlük sağlayarak kazanan ay-yıldızlılar, tarihinin en büyük başarısını bu turnuvada elde etmiş oldu. Grup maçlarını Kore’de oynayan Ay-yıldızlılar ilk maçlarında Brezilya karşısında Hasan Şaş’ın attığı golle öne geçmesine rağmen karşılaşmayı 2-1 kaybetti. İkinci maçında ise Kosta Rika takımı ile 1-1 beraberliğe kalan milliler, grubun son maçında da Çin’i 3-0 mağlup ederek gruptan ikinci çıkmayı başardılar.
2.Tur’da ise Japonya’yı Ümit Davala’nın attığı golle 1-0 geçen ekip, çeyrek finalde turnuvada Fransa ve İsveç gibi takımları yenmiş olan Senegal ile eşleşti. Türk Milli Takımı karşılaşmayı İlhan Mansız’ın attığı başarılı golle 1-0 kazandı. Sonradan kupanın sahibi olacak olan, grupta karşılaşıp yenilgi almış olduğu Brezilya’ya yarı finalde aynı grupta olduğu gibi tekrar kaybeden Türk Milli Takımı Güney Kore’yi 3-2 mağlup ederek Dünya Üçüncüsü oldu. Üçüncülük maçında Hakan Şükür maçın başlamasından 10,8 saniye sonra attığı golle Dünya Kupası tarihinin en hızlı golünü attı ve tarihe adını yazdırdı.